Ana içeriğe atla

İON DÜZENİ



İON DÜZENİ MİMARİ ELEMANLARI ( ANADOLU KÖKENLİ)
              Antik mimarlıkta kullanılan düzenlerden biri olan İon Düzeni, Anadolu'nun batı ve güney batı kıyılarında kullanılmaya başlanmıştır. İon Düzeninde Dor Düzenindeki gibi kesin kurallar söylenemez. İon Düzeninde belli yerlerin kendilerine özgü bazı özellikler gösterdiği görülür (Adaların özellikleri gibi).
             Bu düzen M.ö. 6. yy civarında örneklerini vermeye başlamıştır. İnşasında temelden Krepidomaya kadar olan bölüm Dor Düzenindeki şekilde yapılır. Krepidomada basamakların alt kenarları hafifçe yontularak gölge ışık etkisiyle Dor Düzenindekinden daha plâstik bir görünüş kazanmıştır. Krepis sayısı da genellikle sayıca fazladır. İon Düzeninde sütunlar doğrudan Stylobata değil, bir kaideye otururlar. Sütun kaidesi yatay silmelerden meydana gelir. Kaidedeki yatay silmeler ile gövdedeki yivler bir tezat teşkil ederler. Bu da sütunu daha yüksek göstermeye yarar.
            İon Düzeninde sütun kaidesi genelde iki tiptir.

1- Küçük Asya İon tipi sütun kaidesi: Plinthos üzerinde Spira (çift Trokhilos) ve bir Torus sıralamasından oluşur.

2- Attika-İon sütun kaidesi: İki Torus arasında bir Trokhilos ile biçimlenir.

             Ana öğe değişmemekle birlikte zamanla ve yörelere göre kaidede değişiklikler olabilir örneğin Torusların bezemeli, yivli yapılışı gibi. İon sütunu Dor sütununa oranla daha ince ve yüksek olup Enthasis yoktur. Sütun gövdesi ya Monolit olur ya da kasnaklardan oluşur. Gövdedeki yivler arasında ince şeritler bırakırlar. İon başlığının niteleyici özelliği iki yandaki Volütlerdir. İlk dönemlerde Volütler büyük ve taşkın olurdu. Volütlerde rozet olabiliyor. Kıvrımlar arasında stilize yaprak ve yumurta dizisi yer alır. Arkaik Dönemde İon düzeninde Abaküs yoktur. Daha sonra abaküs görülmeye başlanmıştır. Abaküs yumurta dizisi ile bezelidir. Başlığın üstüne gelen Arşitrav İon düzeninde üç Fascialıdır. Arşitravın üstünde yaprak ya da yumurta dizisinden bir Kymation yer alır ve Friz gelir. Arkaik Dönemde İon tapınağında friz yoktur.
 Hellenistik Dönemde mimar Hermogenes ile friz başlar. Genelde figürlü kompozisyonlarla bezenmiştir. Frizin üstünde yine yaprak ya da yumurta dizisinden bir Kymation yer almakta, onun da üstünde ahşap mimarideki hatıl başlarını taşa yansıtan Geisipodes bulunmaktadır. Bu kısımların devamını ise saçaklık bölümü oluşturur. İon Düzeninde fonksiyonları ayrı olan elemanlar arasında bezemeli bir geçiş elemanı görülür.
            İon düzeni çok katlı yapıların ikinci katında ve yuvarlak planlı yapılarda kullanılmıştır. Örneğin Collosseum’un orta katı İon ve üst katıda Korinth düzeninde inşa edilmiştir. Cumhuriyet döneminin son dönemlerinden itibaren Anadolu’da yaygın olarak kullanılmıştır. M.ö. II. yy’a tarihlenen Fortuna Vinlis tapınağında, Aizanoi Zeus tapınağında kullanılmıştır. Roma imparatorluk döneminde Korinth düzenin yanında kullanılmıştır. Ephesos Ticaret agorasında bunun örneğini görmekteyiz. İmparatorluk döneminde de Anadolu’da daha yaygın olarak kullanılmıştır. Roma’da İon çok yaygın olmayıp daha çok Dor ve Korinth görülür.



Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

DOR DÜZENİ

DOR DÜZENİ MİMARİ ELEMENLARI ( YUNAN KÖKENLİ)             M.Ö. 7 ila 5. yy arasında örnekleri görülen tapınaklar Yunanistan, Güney İtalya, Sicilya ve Anadolu’da yapılmıştır. Başlangıçta ahşap mimari, sonraları taş mimariye geçilmiştir. Taş mimariye geçişin ilk dönemlerinde de çatı ahşap olarak yapılmıştır. Krepidoma: Üç ya da daha fazla sayıdaki Krepis adı verilen basamaklardan oluşur. Stylobat: Sütunların ve Cella duvarlarının üzerinde durduğu tabanın döşeme yüzeyi. Dor Düzeninde sütunlar doğrudan Stylobata yerleşir. Sütun kaidesi yoktur. Sütun: Dor Düzeninde sütun gövdesi genellikle kasnakların üst üste konmasıyla oluşur. Sütun alt çapı üst çapından daha büyüktür ve dolayısıyla sütunlar yukarıya doğru incelerek yükselir ve ortalarda bir şişkinliğe sahiptir ki, buna Enthasis denir. Gövdedeki yivlere Kannelur adı verilir ve bu yivler birbirleriyle kesişirler. Sütunun yüksekliği sütun alt çapının katlarına bağlıdır. Başlık iki kısımdır. Ekhinus ve Abaküs. Ekhinusun süt

SAMARRA ULU CAMİİ (MÜTEVEKKİLİYE CAMİİ)

SAMARRA ULU CAMİİ (MÜTEVEKKİLİYE CAMİİ) Bulunduğu Yer Samarra Ulu Camii, Irak’ın başkenti Bağdat’a 90 km uzaklıkta ki Dicle Nehri kenarında kurulan Samarra şehrinde yer almaktadır. Şehirden günümüze sadece kalıntıları kalmıştır.  Banisi ve Mimarı Samarra Ulu Camii, Halife Mütevekkil tarafından 848 ile 852 yılları arasında yaptırılmıştır. Mimari Özellikleri Basit mimarisi, ilk İslam cami planının anıtsal ölçüler içinde tekrarından ibarettir. Ortalama 15m yüksekliğinde ve 2m kalınlığında olan kuşatma duvarları, tuğladan inşa edilmiştir. Köşelerde birer, doğu ve batı kenarla rında on ikişer, kuzey ve güney kenar larında da sekizer olmak üzere kırk dört kule ile takviye edilmiştir. Emevi kasırlarındaki yuvarlak kuleleri hatırlatan yarım daire biçiminde dayanaklarla desteklenmiştir. Yanlarda dörder, kuzeyde üç sıra revağın çevrelediği avlu oldukça büyüktür. 16 kapıdan avluya ve camiye girilir. Camii'nin kuzey tarafında 27m uzaklıkta Melviye adındaki bü

OLYMPIA ZEUS TAPINAĞI

                                                                                                      OLYMPIA ZEUS TAPINAĞI   (MÖ.470-460) •        Olympia kutsal alanının içerisinde Zeus tapınağı en gösterişlisidir. •        Su taşkınlarından korunmak için 3m yığma toprak üzerine yapılmıştır. •        68x28m ölçüsünde 6×13 sütunlu Dor düzeninde, peripteral bir yapıdadır. •        Mimarlığa ait kısımları kireç taşından, heykeltıraşlık eserleri mermerdendir.            •        Cella içerde yan duvarlara yakın iki sıra sütunla üç kısma ayrılmıştır.  •        Metoplar doğu ve batı taraflarda altışar tane olmak üzere Cella duvarında yer almıştır. •        Tapınak Elis bölgesinde, bir kült, yeri olan ve Olympiadların yapıldığı Olympia şehrinde inşa edilmiştir. •        Elisli Libon tarafından inşa edilen Zeus tapınağının M. ö. 456 yılında tamamlanmış olduğu anlaşılmaktadır. •        Tapınağın kült heykelini Pheidias yapmıştır.