Ana içeriğe atla

KİTAP DEĞERLENDİRMELERİ / İBN FADLAN SEYAHATNAMESİ



İBN FADLAN SEYAHATNAMESİ

RAMAZAN ŞEŞEN



İbn Fadlan Seyahatnamesi, İbn Fadlan’ın Abbasi Halifesi Muktedir tarafından Etil (Volga) Bulgarlarına gönderilen elçilik heyeti ile çıktığı yolculuktaki hatıralarını anlattığı Seyahatname (el-rihle)’sinde verdiği bilgilere dayanmaktadır. 10.yy. daki Türklerin tarihi hakkında en canlı ve en sağlam kaynak olarak kabul edilmiş olan bu kitapta, yolculuk güzergahı üzerinde bulunan Türk kabilelerinin idaresi, dinleri, adetleri, hukukları hakkında ki gözlemleri yer almaktadır. Tabiki Fadlan’ın bazı yerlerde kulaktan dolma ya da gitmediği yerler hakkında orada bulunmuş gibi bilgiler eklediği, tutarsızlıklardan belli oluyor. Örneğin Türkleri pis, Allah tanımaz vs. olduğunu anlatırken ki verdiği bilgiler hayrete düşürürken, evlilik adetleri ve kadınlarını sahiplenmediklerini, başka erkeklere verip çiftleştirdiğini (kendi tabiri) anlattıktan hemen sonra da Türklerin zina yapanlara uyguladığı ağır cezaları anlatmadan da geçememiş. Bu anlatımlar benim hafızamda daha çok Türkleri değil başka bir halkın geleneklerini canlandırıyor. Yazarda zaten bazı konularda mübalağa yapıldığını belirtiyor.

Bulgarlar ve Ruslar (Vikingler) hakkında bilgiler aktaran Fadlan, Etil nehri kıyısında kurulan büyük bir çarşıda yapılan, Rus ölü düğününü ayrıntılarıyla da anlatmış. Kitapta Türkçe ve Arapça okuma alternatifi mevcut. Akıcı üslubuyla tarih severlerin ve bu döneme ilgi duyanların bir çırpıda okuyabileceği bir kitap diyebilirim.



Tabiki İbn Fadlan’dan bahsedip de 1999 yapımı 13. Savaşçı filminden bahsetmemek olmaz. Antonio Banderas tarafından canlandırılan İbn Fadlan, bir aşk macerası yüzünden Bağdat’tan sürülür ve Vikinglere elçi olarak gönderilir. Bu esnada 12 savaşçıya katılarak sis canavarlarıyla savaşırken bulur kendini. Kitabı okumadan önce 13. Savaşçı filmini izlediğim için, kitaptan beklentim yüksekti. Ama seyahatnamesini okuyunca, kurgu farkını anlayabiliyorsunuz. 

Sizlere iyi okumalar diliyorum.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

DOR DÜZENİ

DOR DÜZENİ MİMARİ ELEMENLARI ( YUNAN KÖKENLİ)             M.Ö. 7 ila 5. yy arasında örnekleri görülen tapınaklar Yunanistan, Güney İtalya, Sicilya ve Anadolu’da yapılmıştır. Başlangıçta ahşap mimari, sonraları taş mimariye geçilmiştir. Taş mimariye geçişin ilk dönemlerinde de çatı ahşap olarak yapılmıştır. Krepidoma: Üç ya da daha fazla sayıdaki Krepis adı verilen basamaklardan oluşur. Stylobat: Sütunların ve Cella duvarlarının üzerinde durduğu tabanın döşeme yüzeyi. Dor Düzeninde sütunlar doğrudan Stylobata yerleşir. Sütun kaidesi yoktur. Sütun: Dor Düzeninde sütun gövdesi genellikle kasnakların üst üste konmasıyla oluşur. Sütun alt çapı üst çapından daha büyüktür ve dolayısıyla sütunlar yukarıya doğru incelerek yükselir ve ortalarda bir şişkinliğe sahiptir ki, buna Enthasis denir. Gövdedeki yivlere Kannelur adı verilir ve bu yivler birbirleriyle kesişirler. Sütunun yüksekliği sütun alt çapının katlarına bağlıdır....

İON DÜZENİNDE Kİ KAİDE TİPLERİ

İON DÜZENİNDEKİ KAİDE TİPLERİ               Antik mimarlıkta kullanılan İon düzeninin, MÖ. 6.yy civarında örneklerini görmeye başlıyoruz. Bu düzen Anadolu’nun batı ve güneybatı kıyılarında gelişmiş ve kullanılmaya başlanmıştır. İon düzeninin belirgin özelliklerinden biriside, sütunun kaide üzerine oturtulmasıdır. Kaide (Basis), genel anlamda Antik çağda, üzerine heykel veya sütun oturtulan altlıktır. İon mimarisinde kullanılan kaideler farklı yapısal özellikleri ve mimarinin   Batı Anadolu ve Attika’da bölgesel olarak ayrımına yol açmıştır. İon düzeninde kaidenin iki farklı formu bulunmaktadır.           1-  KÜÇÜK ASYA İON TİPİ (ANADOLU TİPİ) KAİDE           2-  ATTİKA İON TİPİ KAİDE KÜÇÜK ASYA İON TİPİ KAİDE          ...

İON DÜZENİ

İON DÜZENİ MİMARİ ELEMANLARI ( ANADOLU KÖKENLİ)               Antik mimarlıkta kullanılan düzenlerden biri olan İon Düzeni, Anadolu'nun batı ve güney batı kıyılarında kullanılmaya başlanmıştır. İon Düzeninde Dor Düzenindeki gibi kesin kurallar söylenemez. İon Düzeninde belli yerlerin kendilerine özgü bazı özellikler gösterdiği görülür (Adaların özellikleri gibi).              Bu düzen M.ö. 6. yy civarında örneklerini vermeye başlamıştır. İnşasında temelden Krepidomaya kadar olan bölüm Dor Düzenindeki şekilde yapılır. Krepidomada basamakların alt kenarları hafifçe yontularak gölge ışık etkisiyle Dor Düzenindekinden daha plâstik bir görünüş kazanmıştır. Krepis sayısı da genellikle sayıca fazladır. İon Düzeninde sütunlar doğrudan Stylobata değil, bir kaideye otururlar. Sütun kaidesi yatay silmelerden meydana gelir. Kaidedeki yatay silmeler ile gövdedeki yivle...