Ana içeriğe atla

C14 YAŞ TAYİNİ

C14 YAŞ TAYİNİ



Daha yeni oluşmuş organik madde numunelerinin yaş tayini için C14 yöntemi kullanılır. Organik madde tarafından soğrulan CO 2 in hemen hemen tamamı, kararlı C12(%98,89) ile az miktarda, kararlı C13(%1,11) den ibarettir. Radyoaktif C14 atmosferin üst tabaklarında atmosferik azotun kozmik ışınlarla bombardımanı sonucunda sürekli olarak meydana gelir ve bu nedenle yaşayan tüm maddeler içerdikleri C14 miktarına göre hafifçe radyoaktiftirler. C14 nin kozmik ışınlarla oluşum hızı binlerce yıldan beri hemen hemen sabit olduğundan, yaşayan organik maddelerdeki karbon atmosferik karbon ile dengeye ulaşır, yaklaşık olarak her 1012 C12 atomuna karşılık bir C14 atomu bulunur. C14 ün yarı ömrü 5730 yıldır ve karbonun her gramı yaklaşık 15 bozunma/dak.’lık bir aktiflik gösterir. Bir organizma öldüğü zaman atmosferik karbon ile denge bozulur; yeni C14 toplanması biter ve C14 ün mevcut miktarı radyoaktif bozunma kanununa göre bozunur. Dolayısıyla numunenin karbon içeriğinin özgül aktifliğini (gram başına aktiflik) ölçerek numunenin yaşını tayin edebiliriz. Bu yöntem aktifliğinin saptanmasına yetecek kadar C14 yoğunluğu olduğu sürece uygulanabilir; 10 veya daha fazla yarı ömürlük bir süre sonunda bozunma, C14 yöntemi uygulanamayacak kadar zayıftır. Kütle spektrometresi olarak hızlandırıcıların kullanıldığı son teknikler C14 atomlarını doğrudan doğruya sayarak bu sınırlamayı aşacak potansiyele sahiptir. (Ersoy, 2019).
Bu yöntemin başlıca varsayımı son 50 000 yıl boyunca C14 ün kozmik ışınlarla nispeten sabit olarak üretilmesidir. Bu yaklaşım, radyokarbon yaş tayini ile belirlenmiş yaşların, bilinen yaşlarla veya diğer bağımsız yollarla (örneğin tarihsel kayıtlar veya üç halka sayımı gibi) saptanmış yaşlarla karşılaştırılmasıyla test edilebilir. Bu kıyaslamalar çok iyi uyum gösterir ve oldukça düzgün bir kozmik ışın akısı varsayımını destekler.
Gelecek yüzyılda radyokarbon yöntemi artık uygulanamayacaktır, son yüzyıl içinde fosil yakıtların yanması, atmosferi kararlı karbon ile seyrelterek atmosferik dengenin bozulmasına neden olmuştur.(fosil yakıtların hidrokarbonları sahip oldukları tüm C14 lerin bozunup tükenmesine yetecek kadar yaşlıdır). 1950 ve 1960’larda nükleer silahların atmosferde test edilmesi sırasında ilave C14 meydana gelmişti, bu miktar belki de yalnız kozmik ışınlar tarafından üretilen denge değerini yalnızca iki katına çıkaracak kadardır.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

DOR DÜZENİ

DOR DÜZENİ MİMARİ ELEMENLARI ( YUNAN KÖKENLİ)             M.Ö. 7 ila 5. yy arasında örnekleri görülen tapınaklar Yunanistan, Güney İtalya, Sicilya ve Anadolu’da yapılmıştır. Başlangıçta ahşap mimari, sonraları taş mimariye geçilmiştir. Taş mimariye geçişin ilk dönemlerinde de çatı ahşap olarak yapılmıştır. Krepidoma: Üç ya da daha fazla sayıdaki Krepis adı verilen basamaklardan oluşur. Stylobat: Sütunların ve Cella duvarlarının üzerinde durduğu tabanın döşeme yüzeyi. Dor Düzeninde sütunlar doğrudan Stylobata yerleşir. Sütun kaidesi yoktur. Sütun: Dor Düzeninde sütun gövdesi genellikle kasnakların üst üste konmasıyla oluşur. Sütun alt çapı üst çapından daha büyüktür ve dolayısıyla sütunlar yukarıya doğru incelerek yükselir ve ortalarda bir şişkinliğe sahiptir ki, buna Enthasis denir. Gövdedeki yivlere Kannelur adı verilir ve bu yivler birbirleriyle kesişirler. Sütunun yüksekliği sütun alt çapının katlarına bağlıdır. Başlık iki kısımdır. Ekhinus ve Abaküs. Ekhinusun süt

İON DÜZENİNDE Kİ KAİDE TİPLERİ

İON DÜZENİNDEKİ KAİDE TİPLERİ               Antik mimarlıkta kullanılan İon düzeninin, MÖ. 6.yy civarında örneklerini görmeye başlıyoruz. Bu düzen Anadolu’nun batı ve güneybatı kıyılarında gelişmiş ve kullanılmaya başlanmıştır. İon düzeninin belirgin özelliklerinden biriside, sütunun kaide üzerine oturtulmasıdır. Kaide (Basis), genel anlamda Antik çağda, üzerine heykel veya sütun oturtulan altlıktır. İon mimarisinde kullanılan kaideler farklı yapısal özellikleri ve mimarinin   Batı Anadolu ve Attika’da bölgesel olarak ayrımına yol açmıştır. İon düzeninde kaidenin iki farklı formu bulunmaktadır.           1-  KÜÇÜK ASYA İON TİPİ (ANADOLU TİPİ) KAİDE           2-  ATTİKA İON TİPİ KAİDE KÜÇÜK ASYA İON TİPİ KAİDE            Küçük Asya İon sütun kaidesinde görülen form plintlios üzerinde (çift trokhilos )spira ve bir torus sıralamasıyla oluşmuştur. Genellikle Anadolu ve Ege Adaları üzerinde etkili olduğu görülmektedir. Efes’te Artemis Ta

OLYMPIA ZEUS TAPINAĞI

                                                                                                      OLYMPIA ZEUS TAPINAĞI   (MÖ.470-460) •        Olympia kutsal alanının içerisinde Zeus tapınağı en gösterişlisidir. •        Su taşkınlarından korunmak için 3m yığma toprak üzerine yapılmıştır. •        68x28m ölçüsünde 6×13 sütunlu Dor düzeninde, peripteral bir yapıdadır. •        Mimarlığa ait kısımları kireç taşından, heykeltıraşlık eserleri mermerdendir.            •        Cella içerde yan duvarlara yakın iki sıra sütunla üç kısma ayrılmıştır.  •        Metoplar doğu ve batı taraflarda altışar tane olmak üzere Cella duvarında yer almıştır. •        Tapınak Elis bölgesinde, bir kült, yeri olan ve Olympiadların yapıldığı Olympia şehrinde inşa edilmiştir. •        Elisli Libon tarafından inşa edilen Zeus tapınağının M. ö. 456 yılında tamamlanmış olduğu anlaşılmaktadır. •        Tapınağın kült heykelini Pheidias yapmıştır.